Etiketler: ,


Sıcak ve ılıman denizlerin 100 - 150 m. taşlık, kayalık ve mercanlı bölgelerinde yaşar. Bütün denizlerimizde bulunur. Gezgin bir balık değildir. Aynı zamanda Taşbalığı ve Mavruşgil balığı olarak ta tanınır. Bahar sonu, yaz aylarında üreyen Eşkina 30 - 35 cm. uzunluk ve 500 - 600 gr. ağırlığa erişir. Beyaz ve çok lezzetli eti ile ekonomik değeri yüksektir.



Ülkemizde oldukça uzun bir süre avcılığı yasaklanan eşkina balığı; avcılığının zorluğu nedeniyle ticari amaçla yakalanmasını zor kılsa da diğer pek çok tür gibi soylarının tükenmesi gibi büyük bir sorunla karşı karşıya. Yukarı da izleyeceğiniz kısa süreli video doğal ortamlarını biraz olsun tanıyabilmenizi sağlayabilir. Kayalık ve kırmalık bölgelerde yaşayan eşkina, değim yerindeyse evcimen bir balık türüdür. Yaşam alanları genel de yuvalandıkları dar bir bölge ile sınırlıdır. Beslenme amacıyla dahi bölgelerini ancak kısıtlı mesafeler ile terk ederler. Tanıtım yazısı başlangıcında balığın boyutları ve olası ağırlıkları her ne kadar sınırlı anlatılmış olsa da uzun süreli yaşam olanağına sahip olabilenler bu değerlerin fazlası ile üzerine çıkabilir. Bu sebeble olta avcılığının yanı sıra makbul bir balık türü olması nedeniyle serbest dalışçılarında öncelikli hedeflerinden biri olma özelliğini taşır.

Temiz ve korunaklı bölgelerde büyük sürüler oluşturabilirler, bu sayede öz güveni artan balıklar bölge sınırları konusunda daha esnek davranırlar. Günün her saati yemleniyor olsalar da gerçek öğünleri havanın kararması ile başlar. Büyük sürülerden oluşan guruplar kırmalık alanda yayılarak avlanırlar. 
 
Eşkinaların bu avlanma dönemleri aynı zamanda av verdikleri dönemdir. 


Kıyı avcılığı son derece özel ve keyiflidir, oltada ki yeme karşı nazlı ve isteksiz davranışlar sergilese de harekete geçtiğinde son derece kararlıdır. Sabitlenmiş ve boşluğu alınmış gergin bir oltada balık yeme vurduğu sırada kendiliğinden yakalanır. Bu durum avcılığının kolay olduğu yanılgısını uyandırmasın, eşkina avında ki en büyük zorluk yakalanan balığın kıyıya çekilmesidir. Küçük ve orta boy sayılabilecek balıklarda bu durum zayıf bir olasılık olsada iri ve fazla gram ağırlığına sahip olan balıklarda her daim geçerlidir.


Eşkina yakalandığını hissettiği an büyük bir panik ve gayretle kendini bulduğu ilk yarığın içine girmeye odaklar. Balık çekilirken oluşacak küçük bir boşluk amacına ulaşmasını sağlayabilir. Kaçan balık büyük olur hikayesinin birebir uyduğu bir durumdur. Kaya arasına giren balığı bu yarıktan çıkarabilmek neredeyse olanaksızdır. Gereğinden fazla uygulanacak kuvvet ise bir işe yaramaz kısa süreli bu heyecan dolu macera misinanın kesilmesi veya kopması ile son bulur.


Uzun yıllar kıyı avcılığı yapan çoğu balıkçının henüz tanışabilme olanağı bulmadığı bir balık türüdür aynı zamanda. Doğru yem, takım, zaman ve av bölgesi seçilmez ise yakalanması mümkün olmayacaktır. Kayalık ve kırmalık tüm bölgeler yaşam alanı olabilir, avının verimli olabilmesi meranın zenginliğine bağlıdır. Derin su balıklarından sayılsa da kademeli olarak derinleşen kırmalıklarda bolca bulunurlar. Bu tanıma uygun kıyı bölgelerine sahipseniz  denemek için zaman kaybetmeyin. Avcılığı; gece yemlenen balık türlerinden oluşu sebebi ile havanın kararmaya başladığı akşam saatlerinden itibaren başlar. Ve günün aydınlandığı saate kadar sürebilir. İstisna sayılabilecek zengin bir meraya denk gelinmemiş ise çoğunlukla seyrek av verir. Ancak iri ve lezzetli oluşu avcılığına kattığı artı özellikler olarak kabul edilebilir.